Sosyal Medya

Güncel

Sur’un çocuk mağdurları

Kekelemeye başlama, altını ıslatma, içe kapanma ve konuşmama... Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki çatışmalar ve göç nedeniyle zor bir dönem geçiren çocukların birçoğunda bu sorunlar saptandı. Psikiyatrist Tuba Yüksel, bu durum için 'travma sonrası stres bozukluğu' diyor ve aileleri uyarıyor.



Diyarbakır’ın Sur ilçesinden kaçarak BaÄŸlar ilçesinde iki gözlü bir eve yerleÅŸmiÅŸ olan Melek T. Ve ailesinin 3, 9 ve 11 yaÅŸlarında üç çocuÄŸu var. EÅŸyalarını ve yaÅŸamlarının büyük bölümünü Sur’da bırakmışlar. Ä°nÅŸaat işçisi babanın aylık kazancından artık kira için de pay ayırması gerekecek. Evlerinde koyun koyuna yattıkları iki döşek, birkaç battaniye, bir elektrikli ısıtıcı ve bir de televizyonları var. KomÅŸuların verdiÄŸi tencerede yemeklerini yapıyorlar. BeÅŸ kiÅŸilik aile iki kap ve üç kaşıkla yemeklerini yiyor. Melek T. çocukları ile birlikte sığınabildikleri bir ev bulabildikleri için kendilerini ÅŸanslı sayıyor. Ancak çocuklarının geleceÄŸi için endiÅŸeli.

 

sur-cocuklar
 
 

 

“Çocuklarımın üçü de okula gidiyordu. Okulları sur içinde. Çatışmalara raÄŸmen götürüp getiriyordum okula. Hendekler kazılınca gidemez olduk. Yasaklar da baÅŸlayınca çıkmaktan baÅŸka çaremiz kalmadı. EÅŸyalarımızı alamadık. Çocukların çantaları ve kitapları bile evimizde kaldı. Burada okula gitmiyorlar zaten. Büyük oÄŸlum hiç dışarı çıkmıyor. Sur’da bir çatışmaya ÅŸahit oldu ve o günden beri korkuyor. Geceleri patlama sesleri ile uyanıyorduk. Ortanca çocuÄŸum altını ıslatmaya baÅŸladı. Küçük kızım da evin içinde tek başına tuvalete gidemiyor. Ben kapıda bekliyorum. Burada saÄŸlık ocağına götürdüm ama doktor psikolojik olduÄŸunu söyledi. Ben de baÅŸka yere götürmedim.”

 

sur
İki aydan fazla bir süre çatışmaların sürdüğü Sur ilçesinden kaçanlar kenar semtlere sığınıyor.
 

 

"Eski evimizi özlüyorum"

Annesinin altını ıslattığını söylediği ortanca çocuk A.T. kızarak "Yalan söylüyor" diye bağırıyor. Annesinin teskin etme çabasına aldırmadan, "Terledim, altıma yapmadım. Ben bebek değilim" diye çıkışıyor ardından. A.T. okuluna de gitmek istemediğini anlatıyor.

“Ben altımı ıslatmıyorum, bebek deÄŸilim. Bu evi de sevmedim. Eski evimizi özlüyorum. Ben kalmak istedim izin vermediler. EÄŸer evimize saldırırlarsa bıçakla keserdim onları. Bize hiçbir ÅŸey yapamazlar.”

Küçük A.T.’nin büyük sözleri annesinin yüzündeki kederi artırıyor. Ancak çaresiz ve çocuklarının durumu ile ilgilenebilmesinin bir yolunu da bilmiyor. Televizyonu açıp tüm gün çocuklarının dışarıya çıkmamaları için eÄŸlenceli bir ÅŸeyler yapmaya çalışıyor. "Burada da patlama-çatlama oluyor, yol kesip kimlik soruyorlar" diyor.

Åžok ve kekeleme

BaÄŸlar ilçesinde benzer bir evde yaÅŸayan H.Y.’nin de üç çocuÄŸu var. Biri henüz bebek, iki çocuÄŸu ise 8 ve 10 yaÅŸlarında. Odada bir yardım kuruluÅŸunun poÅŸetleri var. Sur’daki evlerinden kaçarken yanlarına hiç eÅŸya alamadıklarını ve yardım kuruluÅŸlarının kendilerine verdikleri öte beri ile geçinebildiklerini söyleyen H.Y.’nin eÅŸi iÅŸsiz. Küçük dükkânlarının da Sur’da kaldığını anlatan H.Y.’nin esas sıkıntısı çocuklarından yana.

“Sur’da çok sıkıntılı günler geçirdik. Patlama ve çatışma baÅŸladığında çocukların odasına koÅŸar kendimizi siper ederdik onlara. Buraya taşındıktan sonra zaten ister istemez bir arada yatıyoruz. Çocuklar korkuyorlar. Ãœst kattaki evden bir gürültü sesi iÅŸitildiÄŸinde irkiliyorlar. Durumlarına çok üzülüyorum. Bizim bu durumumuz inÅŸallah geçer gider, ama çocukların sıkıntılarının kalıcı olacağından korkuyorum. Büyük çocuÄŸum hafifçe kekeliyor. KonuÅŸmakta güçlük çekince tümden konuÅŸamaz oldu.”

H.Y.’nin iki çocuÄŸu da konuÅŸmak istemiyor. Gözlerini bir an olsun televizyondaki çocuk kanalından ayırmıyorlar ve olup bitene kayıtsızlar. H.Y. onları doktora götürmemiÅŸ. Bu durumla ilgili bir doktor olduÄŸunu bile bilmiyor. Çocukların isteklerini yerine getirip onlara ÅŸefkat göstererek bu sorunu çözebileceÄŸine inanıyor.

 

tuba-yuksel
Doç. Tuba Yüksel, ailelerin çocukların hareketlerindeki değişiklikleri iyi takip etmesini istiyor.
 

 

"Durum vahim"

Dicle Ãœniversitesi Hastanesi’nde görev yapan Çocuk Psikiyatristi Doç. Tuba Yüksel, Sur’u terk eden ailelere ulaÅŸabilmek için özel bir çalışma baÅŸlatmış. Sur’dan çıkıp kente dağılmış olan ailelerin izini sürerek çocuklar konusunda ikna etmeye çalışan Yüksel’e göre bir an önce harekete geçilmeli.

“ÇeÅŸitli kanallar üzerinden tek tek arayıp merkezimize gelmelerini istiyoruz. Çünkü travma yaşıyorlar. Tek tek telefonla ulaşıp davet ediyoruz. Çocukların muayenelerini yaptıktan sonra ailelerini de eriÅŸkin psikiyatrlara yönlendiriyoruz. Bu dönemi ne kadar az kayıpla atlatabilirsek o kadar iyi. Bunun için de harekete geçmemiz gerekiyor.”

Travma sonrası stres bozukluğu

Yüksel’e göre çocuklarda karşılaÅŸtıkları durum travma sonrası stres bozukluÄŸu. Bu durum davranış bozukluklarına yol açıyor.

“Bu çocuklarda travmanın sık sık gözlerinin önüne gelmesi, rüyalarına girmesi, travmayı yaÅŸadıkları yere dönmek istememeleri ÅŸeklinde davranış deÄŸiÅŸiklikleri görülüyor. Ailelerin davranış deÄŸiÅŸikliklerine iliÅŸkin gözlem yapmalarını istiyoruz. Uyku bozukluÄŸu, iÅŸtahsızlık, isteksizlik, keyifsizlik, yeni baÅŸlayan korkular, sinirlilik, ajitasyon, eski sorumluluklarını yerine getirmeme gibi durumlar görülüyorsa sabırlı davranmaları gerekiyor. Çocukları dinlemeleri, korkularını anlayışla karşılamaları, birlikte etkinlikler yapmaları, güvende olduklarını hissettirmeleri ve bundan sonra yeni taşındıkları yerde yaÅŸayacakları gerçeÄŸini kabul ettirmeleri gerekiyor. Çocuklara her an yanlarında olduÄŸu ve güven verdikleri takdirde bu davranışlara olumlu yansıyacaktır.”

 

sur-cocuklar
Sur'dan kaçan ailelerin çocuklarında kekemelik ve içe kapanıklık görülüyor.
 

 

"Psikiyatrlara başvurmaları gerekiyor"

Ebeveynin bu tür değişiklikler karşısında vakit geçirmeksizin çocukları psikiyatra götürmeleri gerektiğini belirten Tuba Yüksel, bir tehlikeye de işaret ediyor.

“EÄŸer travma sonrası stres bozukluÄŸu tam oturursa çocuk okuluna gidemez, normal bir hayat sürme ihtimali zayıflar. UyuÅŸturucuya ve suça bulaÅŸma ihtimalleri yükseliyor. Ailelerin de desteÄŸe ihtiyacı var. UlaÅŸabildiÄŸimiz kesimlere yakın çevrelerindeki bu türden insanları incelemeleri ve kendilerini bize yönlendirmelerini istiyoruz. Bölgedeki mevcut durum neticesinde hasta sayısında bir artıştan söz edebiliriz. Bunun daha fazla artacağını tahmin ediyoruz, çünkü insanlar ÅŸu an ÅŸokta ve temel ihtiyaçlarının derdindeler. Åžok atlatıldıktan sonra daha çok farkına varacaklar.”

"Üç katına çıktı"

Diyarbakır’da çocuk psikiyatrları hasta sayıları konusunda 2-3 kat artıştan bahsediyor. Özellikle ÅŸehir hastanelerine baÅŸvuru sayısında bu artış gözlemlenebiliyor. Åžikayet konularının başında da içe kapanıklık, konuÅŸmama, idrar kaçırma, kekemelik ve dışarıya çıkmaktan korkma geliyor. Bu verilerin ayrıntılarını almak ve uzmanlardan görüş elde etmek için hastane yönetimleri ve SaÄŸlık Bakanlığı'na baÅŸvurduk ancak bilgi vermediler. 

Kaynak: Al Jazeera

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.